O, bir dava adamıydı. Hem de tam profesyonel. Böyle başlayım Rahmetli Zeki Hocam’ı anlatmaya.

Toy zamanlarımda tanıdım kendisini. 15 yaşında İmam Hatip Lisesi öğrencisi idim. Rahmetli Osman BAĞCI Hocam ile tanışmamdan kısa bir süre sonra, Milli Gençlik Vakfı’ndaki bir toplantıda Zeki SOYAK Hocam ile karşılaştım. İlk orada sohbetinde bulunmuştum. Tarzı, üslubu, hitabeti ve anlattıkları bana o kadar sıcak geldi ki, “işte” dedim, “benim rehberim burada”.

Yaş 51, ama gençliğin dilinden anlıyor, gençliğin gönül seviyesine inebiliyor. Daha ne isterimki.

O tarihten itibaren hep yakınında olmaya özen gösterir olmuştum. Hangi programı olsa, o programda yer almayı canı gönülden arzu ederdim. Sohbetler, geziler, piknikler, düğünler gibi bilumum programlarda pür dikkat kendisini takip eder, anlattıkları ve yaptıklarını kendimde uygulamaya çalışırdım.

Rahmetli ile Bursa, İstanbul gezisi dönüşü çok ısrar etmemin ardından birlikte fotoğraf çekinmiştik. Aksaray Somuncu Baba Türbesi girişindeki bu fotoğraf benim için çok nadidedir. Hocam, fotoğraf çekinmeyi, hele hele fotoğraf makinesine bakmayı tercih etmezdi.

Liseyi bitirdikten sonra da, Hocam’ın verdiği görevlerde bulundum. Başta İlkadım Gazetesi’nin çekirdek kadrosunda yer aldım. Ahmet Abi, Davut Abi, Mehmet Abi ile birlikte kırık daktilo etrafında gazete çıkarmaya, çıkan gazeteyi abonelere ulaştırmaya başlamıştık. Daha sonra, İlkadım Dergisi olarak daktiloyu geride bırakıp bilgisayarlarla tasarlayıp okuyucularımıza ulaşmaya devam etmiştik.

 Bir gün Zeki Hocam, bana “Bundan sonra yeni açılacak ART FM’de görevlisin” dedi ve “Orta Anadolu’nun Gür Sesi” ART FM’in ilk spikerlerinden biri olmanın mutluluğunu yaşadım.

Yıllar sonra tekrar İlkadım Dergisi’nin Yazı İşleri Müdürlüğü görevini bana vermişti Hocam. Hocam ile her ay Yayın Kurulu toplantısı yapar, yayınlanan dergi ve gelecek sayıdaki konular hakkında istişareler yapardık.

Zeki Hocam’ın teşkilatlanma hususundaki tecrübelerinden çok çok istifade etmişimdir. Şunu iyi biliyorum ki, kimin, nerede, ne görevde yer almasını çok iyi biliyordu. Liyatakliydi ve liyakatliyi de iyi tanırdı. Bu konuda dünyada eşi benzerine rastlamadım. Davasında azimliydi, profesyoneldi ve etrafının da o denli çalışkan olmasını arzu ederdi. Teşkilatlanma hususunda Zeki SOYAK bir markadır.

Rabbim kendisinden razı olsun. Vefatından bunca yıl geçmesine rağmen sevgisinde, sevenlerinde eksilme olmamıştır. Makamı cennet, komşuları biz olalım. Amin. 

Zeyd Mehmet KAHRAMAN, 13/05/2024, Nevşehir