Hamdi ÖZ
hamdioz1@hotmail.com
Aleme ihanet eden ademe mahkumdur
18/11/2024
Alem kelimesi de böyledir. Alem kelimesindeki ayn harfini uzatarak okursanız akıl ve duyu organları ile idrak edilen, varlıkları düşünülebilen Allah’ın dışındaki yaratıkların ve olayların tümüne verilen bir isim olur. Mutlak ve hakiki hamd-ü sena yalnız Allah alemlerin Rabbine mahsustur. Diğer varlıkların övgü ve methi mukayyet ve mecazidir. Aşık Yunus’un kasidesinde Peygamber Efendimizi methederken “on sekiz bin alemin Mustafa’sı” demesi varlıkların sayısını kesretten kinayeli anlatımıdır. Alem kelimesindeki ayn harfi kasır ile okunduğunda bayrak- sancak ve tuğ gönderleriyle kubbe, minare ve kulelerin en tepe noktasına yerleştirilen simge ve temsili işaret anlamındadır. Alem kelimesi bizim kültürümüzde minarenin en tepe noktasındaki hilaldir. Hilal sadece haccın ve diğer bazı ibadetlerin vaktini tayin eden bir zaman sarkacı yahut yönlerini belirleyen bir mekân ayracı değildir. Hilal; Rabbimizin varlığına, birliğine, kudretine ve azametine delalet eden ayetlerdendir. Hilal tasavvuf ilminde Allah demektir. Lale de Lafzatullah’ın simgesidir. Selatin Camilerin bahçesine lale soğanı dikilmesinin hikmeti sebebi budur. Selçuklu ve Osmanlı mimarisinde minarelerin yontma taşlardan kalem gibi sivri ve yivli inşa edilmesi ve elif şeklinde olmasının hikmeti sebebi de budur. Derviş Yunus’un “Dört Kitabın manası bellidir bir Elf’te/ Sen elif dersin Hoca! Manası ne demektir?” sorusunun cevabı işte budur. Alem kelimesinin; iz, nişan, lider, imam, sınır taşı, uzun dağ ve özel isim anlamları vardır. Bu nedenle alemdar hem millete önder hem de aleme ferman veren imamdır. Alemdar; inanç, amel ve ahlakıyla toplumda iz bırakan liderdir. Alemdar; başı duman pare pare müminlere omuzundan yol veren uzun dağdır. Alemdar; hak ve batıl arasına konulmuş mihenk ve sınır taşıdır. Alemdar, devlet adına takdim edilen üstün nişan madalyasına layık komutandır. Alemdar’ın kalemdarı olmak için bize böyle çalakalem makale yazmamızı teklif eden Nevşehir Alemdar İmam Hatipliler Derneği’nin Kahraman başkanı Mehmet kardeşime ve ekibine teşekkür ediyorum. Asıl olan Alemdar’ın kalender neferleri olmaktır. Nevşehir’in fiziki görünümünü kartpostallara yansıtan kalesi misali o kalenin sancağının burçlarında dalgalanan bayrağımızın içindeki alemin temsilcileri bu günkü dizdarlarına hürmet ediyorum. Kale sadece kumandandan oluşmaz. Kalenin dizdarı, imamı, müezzini, sipahisi, okçusu, muhafızı, kapıcı başı, odabaşı, kethüdası, seraskeri, asesi, cebecisi, subaşısı, bahçıvanı, güllecisi, lağımcısı vs. unsurları vardır. 2005 yılından bugüne altın neslin oluşmasına maddi ve manevi, siyasi ve idari katkıda bulunan Alemdar’ın gönüllü Alplerini tebrik ediyorum. Alemdar’ın çuhadarı, mühürdarı ve serdarı olanlara ne mutlu!.. Dünya üzerinde oluşan kültür ve medeniyetler güneşin doğuşuna ve batışına bağlı olarak zuhur etmiştir. Evvel emirde yapılan Habil ile Kabil kavgası, Hak ve Batıl Mücadelesine dönüşmüştür. Malumunuz daha sonra Şark ve Garp medeniyeti özelinde Hilal ile Haç kavgasına evrilerek günümüze kadar uzamış, kıyamet sabahına kadar da devam edecektir. Buğday başaktan sap samandan, kuruluk-hızmık ve taşlık ayırt edilinceye kadar patoz işleyecektir. Sünnetullah böyledir. Herkes safını bulacak ve saflar netleşecektir. Bizden önceki nesillerin yaşadıkları acı tecrübeler yaşanmadan diriliş gününde cennete girmek, Cemalullah’ı temaşa etmek, enbiyaya- evliyaya -sadıklara- salihlere- şehitlere ve aşıklara komşu olmak öyle ucuz tarifeden kolay bir şekilde bedava elde edilemeyecektir. Ümmet-i Muhammed vehen ile birbirinin kuyusunu kazarken, yapay zeka ve yatay inşa ile uğraşırken maazallah Kabil hattında başlayan savaş Kudüs, Babil, Mekke, Medine, Bağdat, Basra, Filistin, Gazze, Beyrut, Şam derken İstanbul’a kadar uzanacaktır. Fitneyi uyandırmayalım derken Fil bahçemizi tarumar etmektedir. Fitne zaten hiç uyumadı ki sular durulsun. Ne hikmettir bilinmez amma uygarlıklar güney ve kuzey enlemlere göre oluşmamıştır. Medeniyetler doğudan batıya doğru akıp giden bir nehir misali mecrasına doğru rotasını almıştır. Milletler ilahi iradenin bir cilvesi ile bu iki temel kültür arasında çalkananıp durmuştur. Bir denizin med ve ceziri misali; zamanın akışı içinde her toplum kendine özel kimliğine kavuşmuştur. Asırlardır İslam’ın bayraktarlığını, sancaktarlığını yapmış alemdarlarımızı ve kahraman ecdadımızı rahmet ve minnetle yad ediyoruz. Bendeniz; hilafetin asıl sahibi Yaratan Rabbimizin evrenin ve arzın yönetimini insanlığı nükleer silahla tehdit eden birkaç mecnuna, karanlığa merhaba diyecek kadar bunamış atehe, kulağının tozundan geçen mermiye rağmen pes etmeyen yaşlı kovboya bırakmayacağına, Zebur’da yazdığı gibi dünyanın mülkünün ve mirasının eninde sonunda salih kullarına kalacağına inanıyorum. Evet, Kızılderililer ve yerliler bu savaşı kazanacaktır. Zalimlerin canı Cehenneme! Bugün değilse yarın, yarın değilse bir gün mutlaka yeni dünya düzeni mümin kulların eline geçecektir. Arzın ayağına kramp girmiştir. Alem hak dine/İslam’a muhtaç, batıl ademe mahkumdur. Neden olmasın? Baştan söyledik. Aleme ve aileme ihanet eden ademe mahkumdur. Gazze’deki katliamlarda mazlumların ahı enini arşı ala’ya ulaşmıştır. Davranın hele gardaşlarım!.. Niyet hayır, akibet hayırdır. Sabah ola hayrola!.. Gün ola harman ola!.. Kâinatın mutlak gündemini tayin ve takdir eden Rabbimize hamdolsun. 18.11.2024 |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Hayat Engel Tanımaz - 07/12/2024 |
Mühim olan zihinlerdeki engelleri ve bariyerleri kaldırmaktır. Esas olan marazlı kalplerdeki mühürlü kilitlerin kırılması, ama gözlerdeki perdelerin sıyrılması, kepçe kulaklardaki ağırlıkların ve tüm manevi sakarlıkların giderilmesidir. |
Allah bir verene bin versin - 24/11/2024 |
Efendim, vaktiyle İstanbul'da şebeke halinde çalışan ya da çalıştırılan üç kör varmış. Her biri Payitahtın önemli noktalarında dilencilik yapar, günlük hasılatlarını tamirat isteyen metruk bir mescidin içinde saklarlarmış. |
Niçin Geldim Almanya'ya? - 12/09/2011 |
Gurbet illerinde umut oldu ekmek, Bir avcı önünde ceylan gibi sekmek, Öyle zor ki; postu deldirmeden hayat, Gidiş ve geliş yolunda cefa çekmek… |